Üniversiteye hazırlık süreci zor ve meşakatlı bir dönemdir. Hem öğrenciler hemde veliler bu dönem içerisinde strestli günler geçirir. Zor, sıkıntılı günlerin ardından hayal edilen üniversiteye veya bölüme yerleşebilmek için öğrencileri iki ayrı karar bekliyor.
10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
Bu sorunun cevabına herkes farklı bir şeyler söyleyebilir. Örneğin bir şirketin CEO'su, Devlet kadrolarında doktor, öğretmen, mühendis vesaire. İşte tam burada seçeceğiniz bölümün etkisi devreye giriyor. Kimse yapmak istemediği bir görev için okumak 4-6 yılını feda etmek ve dahası bir ömrü sevmediği bir mesleği icraa ederek geçirmek istemez. Bu yüzden doğru karar vermek akla gelen ilk ve en önemli şeydir. Bu yüzden kendinizi hangi mesleğe ait hissediyorsunuz? Bu işi bir ömür icra etmeye hazır mısınız? Öğretmen mi olmak istiyorsunuz? Peki hangi branşta öğretmen olmak istersiniz? Bu ve bunun benzeri soruları cevaplamadan iyi bir tercih yapamazsınız. Eğer bir kararsızlık içerisinde kalırsanız opsiyonları bir kağıda listeleyin. Olumlu ve olumlu her bir seçenek için seçtiğiniz bir mesleğe + (artı) veya - (eksi) koyun. Hangi meslek, branş daha fazla artıya sahipse onu seçmek doğru bir karar olabilir.
Bir diğer önemli husus ise seçtiğiniz mesleğin iş garantisi var mı? Maaşı sizin için tatmin edici mi? Bu meslek prestijli bir meslek mi? Bu ve benzeri sorular sizin seçeceğiniz mesleğin temelini oluşturan bölüm seçiminde önemli bir etkiye sahiptir.
Peki hangi üniversiteye gitmeliyim?
Bu sorunun muhattabı olarak cevaplamanız gereken bazı sorular var. İlk olarak ailenizden uzakta kalmaya alışabilecek misiniz? Çünkü sırf aile özleminden dolayı üniversitelerini yarım bırakan insanları görüyoruz ve duyuyoruz. Bu yüzden bağımsız bir birey olarak yaşamınızı idame ettirmeye gücünüzün yeteceğine inanıyorsanız evinizden ve memleketinizden uzak bir ilin üniversitesini yazabilirsiniz.
Ayrıca hangi şehirleri seviyorsunuz? Üniversite okumak istediğin şehirde neler olmalı ya da olmamalı? Deniz kenarında mı okumak istersin yoksa Anadolu'nun güzide bir şehrinde mi? Arkadaşlarının olduğu üniversite de okumak mı istersin? Bu ve benzeri sorular yine adayların cevaplaması gereken sorulardan. Bölüm seçerken uyguladığımız +/- yöntemini burada da uygulamakta yarar var.
En önemli husus ise, üniversite ve bölüm seçiminden önce o bölümde okuyan birisinin tavsiyelerine ihtiyaç duyacaksınız. İnternet araştırması, forumlara, bloglara bakarak da gideceğiniz yer hakkında bir ön bilgiye sahip olabilirsiniz. Örneğin İstanbul'da okumak istiyorum. İstanbul Türkiye'nin en büyük şehri. Trafik sıkıntısı o kadar yoğun oluyor ki 30 km'lik yolu 3-4 saatte gidebiliyorsunuz. Trafiğe, kalabalığa, hava kirliliğine, çok kültürü bir yaşama ayak uydurabilecek misin? (Gerçi üniversitelerin bulunduğu bütün şehirlerde çok kültürlülük bulunur)
Okuyacağınız üniversitenin veya bölümün hazırlık programı olabilir. İngilizce seviyenize güveniyor musunuz? 4 yıllık ingilizce ağırlıklı üniversitelerde mevcut. Bu sebeplerle gittiğiniz zaman hayal kırıklığı yaşamamak için, veya ilk yılın bitiminde tekrar sınava girip hem bir yılınızı hem de tercih yaptığınız için puanınızı düşürmemek için ince eleyip sık dokumakta yarar var.
Sonuç olarak seçeceğiniz üniversitede okuyacak olan yine sizlersiniz. Ailenizin söyledikleri birer tecrübedir ve bunları yabana atmamanızı tavsiye ederiz. Fakat kimsenin sizin hayallerinize ve hayatınıza ket vurmasına da müsade etmemenizi öneririz. Bir yakınınızın isteği üzerine doktor olacağınıza, kendi isteğinizle ressam olmanızı yeğlerim. Zengin, prestijli fakat üzgün bir doktor olacağınıza; mutlu bir ressam olabilirsiniz.
Yaptığınız ve yapacağınız kararların hep yüzünüzü güldürmesi dileğiyle. Başarılar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder